2_1472889027.jpg

 

Erişkinlerde yeniden damar oluşumu  nadir olarak gözlenir. Üreme organları, hamilelik sonrası plasentada, yara ve kemik iyileşmesinde normal olarak gözlenir. Bu nedenle damar oluşumunu  uyaran ve durduran bir takım faktörlerin araştırılıp bulunması vücudun normal  işleyiş mekanizmalarının kısmen de olsa aydınlanmasını sağlamıştır.

Damar oluşumları, çeşitli faktörler tarafından doğrudan ya da dolaylı olarak başlatılıp yönlendirildiği bilinen kompleks bir mekanizmadır. Son yıllarda büyüme faktörlerinin yara iyileşmesini ve damar oluşumunu olumlu yönde etkilediğinin saptanıp etki mekanizmalarının açıklığa kavuşturulması, dokunun iyileşmesi ve yeniden kan dolaşımının düzenlenmesine yönelik çalışmalar artmıştır. Çeşitli uyaranlara karşı  bu hücreler aktifleştiğinde bu maddeler granüllerden salınırlar.

Büyüme faktörleri tüm vücutta kendilerine özgü  duyarlı bölgeler  üzerinden etkilerini göstermektedirler. İnsan kanında halihazırda bulunan yassı hücrelerin (platelet) içindeki  α-granüllerinde pek çok büyüme faktörü depolanmış durumdadır.

Çeşitli uyaranlara karşı  bu hücreler aktifleştiğinde bu maddeler granüllerden salınırlar.

Normal olarak vücutta oluşan bir yaralanma durumunda faktörler aktifleşerek  onarım çalışmalarını başlatabilmektedirler. Bir saç ekimi sürecinde saç kökleri bulundukları yerden alınıp ekim bölgesine yerleştirilirken oluşan  cilt hasarlanmasının daha erken iyileşmesi daha kaliteli görünüme kavuşması için büyüme faktörleri kullanılmaya başlanmıştır. Ayrıca bildiğimiz gibi bir saç kökünün yeni yerine tutunabilmesi için o bölgede kan dolaşımının çok iyi olması  dokuların birbirine tutunmasını sağlayan bağ doku elemanlarının oluşması gerekmektedir. 

Son yıllarda  PRP (büyüme faktörü) ile yapılan saç ekimlerinde yara iyileşme süresini  bir haftadan 3-4 güne indirdiği, oluşabilecek iz kalma riskini azalttığı,  ön saç çizgisinde ilk günlerde gözlenen pembe kırmızı rengin daha çabuk doğal hale gelmesini sağladığını görülebilmektedir.

Saç ekiminden sonra ilk bir ay içinde saçların büyük  bir kısmı  kırılarak dökülüp tekrar çıkmaları 2 ay kadar bir süreyi bulmaktadır ki saç ektiren kişiler bu dönemi pek sevmemekte saçların çıkması için sabırsızlanmaktaydılar. PRP sayesinde saçların artık yerinde kaldığı kırılarak dökülmenin en aza indiği ve yeniden çıkma son halini alma süresinin 8-12 aydan  daha kısa bir süreye azaldıgı söyleyebilinir.. 

Kişinin kendisinde varolan içinde hiçbir yabancı madde ve kimyasal bulunmayan bu nedenle alerji gibi yan etki oluştuma riski bulunmayan büyüme faktörlerini saç ekimi öncesinde, ekim esnasında ve sonrasında farklı konsantasyon ve tekniklerle uygulayarak daha kaliteli bir sonuç elde etmenin mümkün olduğu artık bilinmektedir. 

 

Powered by Bilgeweb